İnsan kısa sürede neleri keşfedebilir? Yol aldıkça kendini, kültürünü, unuttuklarını,
belki de sadece keşfetmenin hazzını...
Eğer kendini arıyorsan yönünü dağlara çevir, dağlarda gözlerini kapat, kulaklarınla
gör. Ağaçların fısıltılarını, böceklerin seslerini dinle. Binlerce yıllık uygarlıkların izini sür.
Keşif yolculuğu için yoldan çıkmaya hazır ol!
Melih Eriş
.................................................
Kahire’de Nil’in batı kıyısı banliyölerle kuşatılmışken görülmeye değer yerleri doğu kıyısındadır. Kent merkezindeki Tahrir Meydanı Kahire’nin en işlek yeridir ve bütün yollar buraya çıkar. 19. yy mimarisinden kalma zarif binaları burada görebilirsiniz. Nil’in serinlettiği Cezire ve Roda adaları merkeze göre daha sakindir. Eski Kahire’nin Roma ve erken Hıristiyan dönemleri, başkentin kendisinden bile daha eskidir. Bu bölge Hıristiyan Kahire’sini en iyi yansıtan bölgedir. İslami Kahire kentin en cazip bölgesidir. Minareleri, kubbeleri, çarşıları, dar sokakları Binbir Gece masallarını anımsatan güzelliktedir. Kent dışında ise Heliopolis ve Giza şehrin girişlerine bekçilik yaparlar.
Kahire, barındırdığı birçok üniversite, yüksek okul, tiyatro, müze ve abideleriyle ülkenin atardamarı konumundadır. Eski Kahire, 1979 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesinde bulunmaktadır. Kahire müzesi, Piramitler bölgesi, Nil nehri civarı turistlerin rağbet ettikleri eşsiz mekanlardandır.
Kahire’de sokaklar, yaşam, ortam nerede ise aynı, değişen sadece insanlar, gece-gündüz her yerden insanlar çıkabiliyor karşınıza. Bir başka dünya aslında Kahire, zaten buraya gelenler ya burayı çok seviyor, bir daha gelmek istiyor ya da nefret edip bir daha gelmeyi düşünmüyor. Kahire’de gezecek ve yapacak çok şey var. Karşınıza çıkacak hoş olmayan ortamlara da hazırlıklı olun. Trafik büyük problem. Türkiye’nin büyük şehirlerinin trafiği, Kahire’de bir anda dünyanın en modern trafiği gibi gelebiliyor insana.
Bu kadar yoğun trafiğe karşı trafik lambası kullanmıyorlar ve trafik sürekli akar halde, bu sorun kendiliğinden çözülmüş görünüyor. Anlamadım!
Tabi ki modern anlamda temizliği sokaklarda bulabilmek imkansız. Asgari düzeyde sokak temizliğine önem veriyorlar.
Kahire birçok eski yerleşim merkezlerini de (Heliopolis-Giza) içine alarak enine boyuna büyümüş bir şehir. Kahire’yi tek başınıza gezmek istiyorsanız, elinize detaylı bir harita ve aydınlatıcı bir rehber kitap alarak gezin. Bunun için Mısır Gezi Rehberi iyi bir seçim olabilir. Ulusal müzeden çıktıktan sonra Nil kıyısına doğru 200 metre ileride bekleyen felukaya (yelkenli tekne) binip Nil sefası yapabilirsiniz. İsterseniz motorlu teknelerle de arap müziği eşliğinde gezebilirsiniz. Seçim size kalmış. Ben felukayı seçtim ve güzel, keyif aldığım bir tur oldu. Hele ki müzeden çıkmışsanız yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Tavsiye ederim.
Kahire’yi taksi kiralayarak da gezebilirsiniz. Ama taksiye binmeden önce gideceğiniz rota hakkında iyice pazarlık yapın. Sona bırakırsanız yandınız, kurtulmanız çok zor. Bir kaç kişi iseniz taksi ekonomik oluyor. Akşamları da Nil nehri üzerinde sabit ya da hareketli tekne restoranlarda yemeğinizi yiyebilir ve içkilerinizi yudumlayabilirsiniz. Fiyatlar oldukça ekonomik. Bazılarında program bile var. Sufi dans, göbek dansı ve şantörler. Gitmeden önce araştırırsanız buna göre seçiminiz kolay olur.
Kahire’de konaklamak için birçok seçenek sunulmuş durumda. Her keseye göre otel var. Ben 10-15 dolarlık otelleri seçerek konaklamalarımı yaptım.
İslami Kahire’de en çok ilgimi çeken Kuzey mezarlığında (el-karafaf) bulunan mezar evler olmuştu. Mezarların üzerine tek katlı ve kapıları olan ev mezarlar yapmışlar ve günlük yaşamın içinde halen bu uygulamaya da devam ediyorlar. Kentin evsizleri de bu mezarların içine yerleşmiş yaşıyorlar. Burada sadece gömülme değil yaşamlar da devam ediyor. Mısır’ın diğer bölgelerinde de bu uygulamayla karşılaştım. İlginç!
Kahire sokaklarında gezdikçe eski mimaride birçok cami ve kilise ile karşılaşıyorsunuz. Camilerin yapıları Türk mimarisinden daha farklı ve düzgün. Bence muhakkak görülmesi gereken önemli mekanlar: Kahire Kulesi, El-Ezher camii, Sultan Hassan camii, Al Fatih camii, Azize Barbara Kilisesi, Kahire müzesi, Saad Zaglul Türbesi, Zemalik, Beynü-l Kasrin, Kale, Tolunoğlu camisi, Nil nehrinde gezinti.
Kahire Müzesi, Mısır’ın antik dünyasının kalbidir. Bu müzede paha biçilemez hazineler, piramitlerden çıkarılan mumyalar, altın masklar ve daha niceleri sergilenmektedir. Müzede 120.000'den fazla eser sergilenirken, 150.000 kadar eserin de bodrumda tutulduğu söylenmektedir. İnanılmaz bir sergi alanı, herkesin bir kez de olsa yolu bu müzeden geçmelidir.
Zamalek'i Nil’in batı kıyısından ayıran dar boğazda bakımsız iki katlı yüzen evler yer almaktadır. Bir zamanlar nehrin tamamına yakının da bu evlerden yer alırken şimdilerde sayıları azalarak modern binalara yerlerini terk etmişlerdir. Bu evler özel mülk olup ziyarete açık değildir.
İslami Kahire’de çok fazla çarşı ve yerel pazarlar yer almaktadır. Çarşılarda dolaşırken renk cümbüşü ve karmaşa, gürültü karşılıyor bizleri. Turistik pazarlarda satıcı kirliliği yaşanırken, yerel pazardakiler kendi halindeler. En önemli turistik pazar Hanü’l-halili çarşısıdır. Işıl ışıl eşyalarla dolu olan bu çarşı Kahire’nin en büyüleyici yeridir. Asıl han bölgesinin sokakları boyunca nargileden el sanatlarına kadar her şeyin satıldığı dükkanlar sıralanmaktadır. Eski Kahire’yi gezmenin en güzel yolu kapsamlı bir harita ile gezmektir.
El-Ezher Camisi Kahire’nin en kutsal mekanlarından biridir. Kahire Semazenleri ile de ün salmıştır. Turistler için haftada iki kez El-Gavzi Külliyesinde semazen gösterileri yapılmaktadır. Akşam saat sekizde başlayan gösteride yer bulabilmek için birkaç saat önceden gitmenizde fayda var.
Kahire’nin doğusundaki kayalık Mukattan Dağları, Firavunlar zamanında mermer ve granit taş çıkarılması için kullanılmıştır. Kahire’yi gezmek, görmek, sokaklarını dolaşarak hissetmek rahatlıkla bir haftanızı alabilir.
Bir oradan bir buradan derken Kahire sokakları zaman tüneli gibi önümde beliriveriyor. Tarih sayfalarını karıştırırken bir yanda da sokaklarda dolaşmak oldukça keyifli. Ortaçağ Kahire’sinin etrafı en az 10 büyük kapısı olan surlarla çepeçevre çevrilmişti, ancak günümüze gelebilen surların kuzeydeki küçük bir kısmı ile iki kapıdan başka bir de güneydeki Bab Züveyla kalmıştır. Zafer Kapısı ve Fetihler Kapısını geçip surlarda yürüyebilmek için El - Hakim camisinin merdivenlerinden çatıya çıkmanız gerekiyor ve sonrasında surlarda gezinebilirsiniz.
Kahire’de nerelisiniz sorusuna Türk dediğiniz anda “Yavaş yavaş Hasan Şaş” terimiyle karşılaşıyorsunuz. Tüm Mısır geneline yayılmış bu kavram. İnanılır gibi değil. Hasan Şaş bunu biliyor mu acaba?
Dünyanın en uzun nehri olan Nil Nehri Kahire şehrini ortadan ikiye bölerek yoluna devam etmektedir.
Giza ve Heliopolis: bölgelerinde ise karmaşadan uzak kalabilmek mümkün olabilmektedir. Giza ve Heliopolis coğrafi konum açısından iki uç banliyö olmanın yanı sıra Mısır tarihinin iki uç dönemini de temsil etmektedir. Heliopolis 19. yy dan sonra inşa edilmeye başlanmış olup yeşil bitki örtüsüyle bahçe kent görünümündedir. Günümüzde zengin Mısır’lıların gözde yerleşim ve eğlence mekanıdır.
Kahire’nin güneyinde yer alan Giza piramitler ve sfenks ile ünlü olan bölgeyi de içine almaktadır. Kahire’de olup da piramitlere ve sfenkse uğramadan gitmek olur mu? Kahire’nin keşmekeş ortamından uzaklaşmanın en güzel yolu o muhteşemliği görmek üzere Giza platosuna doğru bir an önce yola koyulmak olacaktır. Daha önceki Mısır gezi yazılarımda Piramitler ve Sfenks ile ilgili geniş bilgileri okuyabilirsiniz.
Büyük Piramit'in (Keops) Sırları
Keops piramidinin 12 ton ağırlığında 2,5 milyon taş bloktan oluştuğunu, günde on blok taş yerleştirilmesi halinde yapının 664 yıl süreceğini,
Piramidin üzerinden geçen meridyenin karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya böldüğünü ve piramidin dünyanın ağırlık merkezinin tam ortasında bulunduğunu,
Yüksekliğinin 164 metre olduğunu ve 1 milyarla çarpıldığında güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı verdiğini,
Taban alanının yüksekliğinin iki katına bölünmesinin pi sayısını verdiğini,
Piramitlerin içinde ultrasound, radar, sonar gibi aletlerin çalışmadığını,
Kirletilmiş suyun birkaç gün piramidin içine bırakıldığında arıtılmış olarak bulunduğunu,
Piramidin içinde sütün birkaç gün süreyle taze kaldığını ve sonunda bozulmadan yoğurt haline geldiğini,
Bitkilerin piramit içinde daha hızlı büyüdüklerini,
Çöp bidonu içindeki pisliklerin hiç koku yaymadan mumyalaştıklarını,
Kesik, yanık, sıyrık ve yaraların piramit içinde daha çabuk iyileştiğini,
Piramidin içinin kışın soğuk, yazın sıcak olduğunu,
Biliyor muydunuz?
Anlatmaya doyamayacağım… İşte Kahire, işte gizem ve karmaşa… Keyif alacağınızdan eminim.
Farklı rotalarda buluşmak dileği ile.
Hepiniz sevgiyle kalın.
Melih Eriş