İnsan kısa sürede neleri keşfedebilir? Yol aldıkça kendini, kültürünü, unuttuklarını,
belki de sadece keşfetmenin hazzını...
Eğer kendini arıyorsan yönünü dağlara çevir, dağlarda gözlerini kapat, kulaklarınla
gör. Ağaçların fısıltılarını, böceklerin seslerini dinle. Binlerce yıllık uygarlıkların izini sür.
Keşif yolculuğu için yoldan çıkmaya hazır ol!
Melih Eriş
.................................................
NOSTALJİK ŞEHİR
Doğu Anadolu'da, ülkemizin en doğusunda yer alan ve karasal iklime sahip en soğuk illerimizden birisi olan Kars, turizm açısından bölgenin önemli şehirlerinden birisidir.
Yontma taş devrinden beri sürekli yerleşime sahne olan Kars, Kafkaslar'dan Anadolu'ya açılan en önemli kapılardan biridir. Tarihi İpek Yolu'nun önemli bir geçiş noktası olan Kars, bu özelliğinin ön plana çıkmasının heyacanını yaşamaktadır. 2015'te tamamlanması planlanan Bakü - Tiflis - Kars tren hattı projesi ile Kafkaslar ve Orta Asya geçişleri oldukça kolaylaşacak ve İpek Yolu yaşatılmaya devam edecektir.
Kars şehrinin adı, bir Türk boyu olan Karsak'tan gelir. Tarihi geçmişi üzerinde bir çok uygarlığın hüküm sürdüğü şehir, kültür yönünden köklü temellere dayanır. Anadolu'ya açılan kapı özelliğini taşıması bakımından, Saka-İskit devrinden günümüze kadar yaşayan bir kültür çizgisi oluşmuştur.
Türkiye'nin kültürel değerlerini en fazla yaşatan şehirlerimizden birisi olan Kars'ta, mevsimlere bağlı olarak yapılan şenlikler, festivaller, yarışmalar ve kutlamalar oldukça dikkat çekicidir. Kars yayla turizmi ve çiftlik turizmi yönünden önemli bir potansiyele sahiptir.
Kenti bir kartal gibi kucaklayan kalesi, camileri, kiliseleri, birbirini dik kesen ızgara planlı caddeleri, geniş kaldırımları ve kalın duvarlı taş evleriyle bir müze kent özelliğindedir Kars. 40 yıl süreyle Rus hakimiyeti altında kalan ve kentin karakterine damgasını vuran, görkemli bir soyluluk içindeki taş evler, çağdaş şehircilik anlayışı ile korunmamış olsaydı, Kars sıradan bir Anadolu şehri olmanın ötesine geçemezdi. Şehri gezmenin en güzel yolu yürümek, çünkü görülmesi gereken yerlerin hemen hepsi merkezde bulunmaktadır.
Kars, geniş caddeleri, Rus döneminden kalma yapıları, peynircileri, kaz sürüleri, kenti süsleyen heykelleri, gençlerle dolu parkları, eski hamamları ve Kars Çayı’nın kıyısında sararan kavak ağaçları ile klasik bir Doğu Anadolu şehri görüntüsü vermemektedir. Kale’ye çıkıp aşağıya baktığınızda, Rus şehirlerini andıran “ızgara tipi” kent planını hemen farkedersiniz. Sokaklarda yürürken göreceğiniz, Defterdarlık, eski Vali Konağı, Kent Konseyi, Sağlık Müdürlüğü ve Ticaret Odası gibi resmi binaların hepsi Rus İşgali (1878-1918) altındaki 40 yıllık dönemde yapılmıştır.
Kars şaşırtıcıdır. Eski taş evlerin içinde, neredeyse yüz yıl önce yapılmış “peç” adı verilen basit kalorifer sistemini, dev çini sobaları ya da günümüzde çalınmasa da salonların bir köşesinde duran ve tozu alınması ihmal edilmeyen yadigar eski piyanoları gördüğünüzde, farklı bir kültür geçmişiyle karşı karşıya olduğunuzu anlarsınız. Kars’ın tarihi sarmaşık gibidir, köküne bakıp ucunun nereye varacağını ya da ucuna bakıp kökünün nerede başladığını anlamak için o geçmişe eğilip dikkatle bakmak gerekir. Ancak mimari, bazen aynanın arka yüzünü, halkın acısını göstermez.
Kars’ın en önemli figürlerinden birisi de Gazi Ahmet Muhtar Paşa'dır. Bir dönem Osmanlı Sadrazamlığı da yapan Ahmet Muhtar Paşa, 93 harbi sırasında savaşan efsane komutanlardan birisiymiş. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Paşa’nın karargah olarak kullandığı 19. yüzyılda yapılmış olan konak, restore ederek bir müze haline getirilmiş. Müze içerisinde Osmanlı-Rus Savaşları ile ilgili askeri malzemeler, savaş planları, haritalar ve fotoğraflar bulunmaktadır.
Kars'ın yedi kardeş şehri vardır. Bunların ikisi Türkiye'de, diğerleri ise yurtdışındadır; Edirne, Bursa, Gence (Azerbaycan), Mineralnya (Rusya), Kirkenes (Norveç), Kutaisi (Gürcistan) ve Wesel (Almanya).
Şehri yazın ve kışın, iki ayrı mevsimde de gezmek gerekir. Kars'ın yazı mı güzel yoksa kışı mı? Ben ilkbaharda gezdim, her iki mevsimi de ucundan yakaladım. Fakat şunu hissettim ki Kars mutlaka görülmesi gereken nadide şehirlerimizden birisidir ve yolunuz Kars'tan bir kere de olsa geçmelidir.
Farklı rotalarda buluşmak dileği ile...
Sevgiyle kalın.
Melih Eriş