• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
    • Giza Piramitleri
    • Mısır
    • Machupicchu
    • Peru
    • Perito Moreno Buzulu - Patagonya
    • Arjantin
    • Taman Negara
    • Malezya
    • Amazonlar
    • Güney Amerika
    • Kukulkan Piramidi
    • Meksika
    • Java Adası
    • Endonezya
    • Mui Ne
    • Vietnam
    • Annapurna Ana Kamp
    • Himalayalar, Nepal
    • Ha Long Bay
    • Vietnam
    • Uyuni Tuz Çölü
    • Bolivya
    • Batu Cave
    • Malezya
    • Boracay
    • Filipinler Boracay
    • Sky Mirror
    • Malezya



İnsan kısa sürede neleri keşfedebilir? Yol aldıkça kendini, kültürünü, unuttuklarını,

belki de sadece
keşfetmenin hazzını...


Eğer kendini arıyorsan yönünü dağlara çevir, dağlarda gözlerini kapat, kulaklarınla
gör. Ağaçların fısıltılarını, böceklerin seslerini dinle. Binlerce yıllık uygarlıkların izini sür.
Keşif yolculuğu için yoldan çıkmaya hazır ol!
 Melih Eriş

.................................................
GEZİ YAZILARIM
MELİH ERİŞ REHBERLİĞİNDE GEZİLER
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam80
Toplam Ziyaret345145

ARJANTİN & ŞİLİ - PATAGONYA


ATEŞ TOPRAKLARI - PATAGONYA



Rüzgarın ve buzun yoğurduğu Ateş Toprakları... İnsanın hayal gücünü zorlayan bir yer. Dünyanın dibi... Penguenleri, mavinin her tonundaki buzulları, nefes kesen nehirleri, şelaleleri, ıssız toprakları ile büyüleyici Patagonya...

Patagonya, Güney Amerika kıtasında Şili ve Arjantin’in güneyindeki topraklara verilen isimdir. Dünyanın sonu olarak da anılmaktadır. Güney Kutubu sadece 1000 km uzaklıktadır. Patagonya sınırları Arjantin'den akan Rio Colorado ile Şili'den akan Bio Bio nehirlerinin güneyi ile Magellan Boğazı'nın kuzeyi arasında yer alan bölgedir. Patagonya’nın en ucundaki Ushuaia kenti, resmen dünyanın ucu olarak kabul ediliyor. Patagonya çok az yerleşim olan bir bölgedir ve km²'ye ortalama 2 kişi düşmektedir.

İspanyolların keşif için bu kıtaya akın akın geldikleri dönemlerde Patagonya'nım henüz ismi bile yokken Ünlü İspanyol kaşif Ferdinand Magellan Atlas Okyanusu kıyısından girip Pasifik Okyanusuna kadar uzanan uzun, dar ve buzullarla kaplı bir boğaz keşfetmiştir. Bu boğaza ismini veren Magellan, bu topraklarda yaşayan Aonikenk yerlileri ile ilk karşılaştığında; “guanako" (yerel hayvan)  postlarına bürünmüş, yüzleri boyalı, çok uzun boylu ve giydikleri makosen biçimli büyük deri ayakkabılarından ötürü ayakları kocaman görünen yerlileri görünce bir İspanyol öyküsündeki “Patagon" adlı dev ayaklı canavara benzeterek bu bölgeye Patagoni adını vermiştir.

Kıtanın güney ucunu dolanan başka bir kaşif Amerika Vespuci ise karaya ayak basmadan önce gördüğü yerlilerin hiç söndürmeden sürekli ateş yaktıklarını görmüş ve buraya “Ateş Toprakları” ismini takmıştır.

Yarı Antarktika ikliminin hüküm sürdüğü Ateş Toprakları -Tierra del Fuego, bölgenin karakteristik hayvanları guanako, çok sayıda penguen, deniz kuşu ve flamingoya ev sahipliği yapar.


Charles Darwin, 1831 yılının sonunda Beagle adlı bir gemi ile bölgeye gelir. Patagonya ve çevresindeki adalarda beş yıl sürecek bir inceleme gezisi yapar. Çok sayıda değişik canlı türüne rastlar. “Evrim” teorisinin temelleri burada atılır. Sonuçta geminin adı dünyanın en güneyindeki kanala (Beagle Kanalı), Darwin’in adı bir sıradağına (Cordillera Darwin), kaptanın adı da Patagonya’daki bir dağa (Fitz Roy Dağı) verilir.

Pampa denilen Patagonya bozkırları yöreye özgü otluk stepler ile kaplıdır. And Dağları'nın hava akımına engel teşkil etmesinden dolayı Arjantin tarafı, Şili tarafına göre daha kurak bir iklime sahiptir. Şili tarafında Valdivia yağmur ormanlarının etkisiyle oldukça fazla yağmur yağmaktadır. Ayrıca kutuplardan sonraki yeryüzünün en büyük buzul alanları Şili kısmındadır. Özellikle görülmeye değer yerleri Şili tarafındaki Torres del Paine milli parkı ile Arjantin tarafındaki Perito Moreno Buzulu'dur.

En güney uçta yer alan Valdes Yarımadası, Güney Amerika’nın en ilginç yerlerinden birisidir. Yarımada ve çevresinde değişik fok türlerini, deniz aslanlarını, deniz fillerini, balinaları, vahşi devekuşlarını, Patagonya tavşanlarını, guanakoları, penguenleri görebilirsiniz. 9-10 metre boyundaki balinaların görülebilmesi için özel teknelerle balina gözlem gezilerine çıkılmaktadır.

Dünyanın sonu diye adlandırılan Tierra del Fuego (Ateş Toprakları) için Ushuaia’ya gelmeniz gerekli. Ushuaia’da, Tierra del Fuego Ulusal Parkı’nı, Dünyanın Sonu Müzesi’ni, müze haline getirilen eski ünlü hapishaneyi gezebilir, Beagle Kanalı’nda deniz otobüsü ile dolaşabilir, kano ile dünyanın dibinde kürek çekebilirsiniz. Beagle Kanalı gezisinde kral penguenlerini, deniz aslanlarını ve Jules Verne’in sözünü ettiği dünyanın sonundaki deniz fenerini görebilirsiniz.

Ushuaia’dan sonraki en önemli durak Arjantin sınırları içinde yer alan El Calafate’dir. Buraya gelmenin en kestirme yolu uçmaktır. UNESCO Doğal ve Tarihi Miras Listesi’ndeki Buzullar Parkı’na gidip Argentino Gölü’ne doğru uzanmış, hareket eden Perito Moreno Buzulu’nda yürüyüş yapmak hayatınızın deneyimi olacaktır. Patagonya’nın nefes kesen mavinin binbir tonundaki buzulları, parçalanıp suya düşen Perito Moreno buzulu parçalarının çıkardığı hayal gücünüzü zorlayan sesler ve iyi ki buradayım dedirten cümleler... Vaktiniz varsa Argentino Gölü çevresinde Uppsala ve Spegazzini buzullarını görmeniz de mümkün olacaktır.


El Calafate’den karayolu ile Şili Patagonya toprakları içinde yer alan Torres del Paine Ulusal Parkı’na gidebilirsiniz. Buraya gidebilmek için ilk önce Escuadron sınır kapısından karayolu ile Şili'ye geçmek gerekiyor. Kimselerin olmadığı, ıssız bir yolda ilerlerken Patagonya'nın insansız topraklarına bakarken gözünüze “gaucho” denilen kovboy çobanları takılabilir.


Torres del Paine parkı, devamlı değişen renklerde muhteşem tepeler ve buz tarlaları, canlı turkuaz ve lacivert renklerde gölleri, gri ve yeşil vadileri, şelaleleri ve çok zengin vahşi doğası ile nefes kesecek kadar güzel manzaralar sunmaktadır.

Torres ve Cuernos of Paine (Paine’nin Kuleleri ve Boynuzları) olarak adlandırılmış parkın her yeri o kadar güzel ki gezdikçe karşınıza çıkan tablo gibi işlenmiş doğa harikaları karşısında etkilenmemek mümkün değil. Park, 2600 metre yükseklikteki granit kayalar, vadiler, göller, buzullar, endemik bitkiler ve kuş çeşitlerine ev sahipliği yapmaktadır.

 
Şili’nin güneyini yüzlerce fiyort, buzul gölü, ada ve adacık oluşturmuştur. Puerto Natales ve Macellan Boğazı üzerindeki Punta Arenas, bu bölgenin gezilmesi gerekli iki önemli şehirleridir. Bu bölgeye yakın olan Serrano Buzulu da büyüleyicidir. Puerto Montt’a uçup, oradan gemilerle fiyort turu ve San Rafael Buzulu gezisi de yapabilirsiniz.

Farklı rotalarda buluşmak dileği ile, hepiniz sevgiyle kalın.

Melih Eriş

MELİH ERİŞ GEZİLERİ



MELİH ERİŞ VINTAGE




GEZGİNİN SEYİR DEFTERİ
GRUBUMUZ





FACEBOOK SAYFAMIZ


TÜRK MÜHRÜ PROJEMİZ

 

Takvim
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.222232.3513
Euro35.110935.2516
Site Haritası